






Kaostaki Türkiye: 21. Yüzyılın Eşiğinde Paradigmalar Savaşı; Sistem Yayıncılık; 1997; 200 syf.
En basit tanımıyla 'paradigma' bir dünya görüşü, dünyayı belli bir algılayış ve anlayış biçimi demektir. 'Paradigmatik dönüşüm' ise bir dünya görüşü veya anlayış biçiminde başka bir dünya görüşü veya anlayış biçimine radikal bir sıçrama demektir. Paradigmatik dönüşüm dönemi kaotik ve sancılıdır. Eski oyunu yeni kurallarla oynamak demektir. Oyunun yeni kurallarını öğrenme konusunda çaba gösterenler oyunu oynamaya devam ederken, diğerleri bu oyunun dışında kalacaklardır.
Bu kitap, hemen, her alanda dünyayı kökünden sallayan paradigmatik dönüşümlerin analizinden hareketle Türkiye için bir çıkış yolu arayışıydır. Yazar, küresel düzeyde çöken ve yükselen paradigmaları tanımlayarak 2000'li yılların Türkiye'si için bir dönüşüm projesinin ana hatlarını sunmaktadır. 'Ne olacak bu memleketin hali?' diyen herkesin bir şeyler bulacağı bu kitap Türkiye için bir rönesans ve reform manifestosudur.
Artık baskısı yapılmayan bu kitabın PDF kopyasını indirmek için tıklayın
Yeni Toplumculuk ve Yeni Toplumcu Eğitim; İmge Kitabevi; Kasım 2015; 350 Syf.
Bu kitapta hem gidiş yolundaki Yeni Liberalizm'in hem de ufukta gelmesi beklenen Yeni Toplumcu düzenin ana hatları tanımlanmaktadır. Yeni Toplumcu düzen Liberal Kapitalist düzenin antitezidir. Ana hatlarıyla halkçı, toplumcu, sosyal adaletçi, eşitlikçi, paylaşımcı, üretken bir düzendir. Liberalizm ve Liberalizm'in "yeni"si özü itibariyle sağ siyasal ideolojiyle dokusal ilişkiler içindedir. Bu nedenle açık veya örtülü biçimde dinsel yönelimi ve muhafazakâr değerleri güçlü biçimde besler. Sosyal Demokrat, Sol ve Sosyalist ideolojiyle dokusal ilişki içinde olan "Toplumcu" (Sosyal Devletçi) düzen ise laik ve modern değerleri besler. Bu nedenle, 1980'lerden sonra güçlenerek sahneyi işgal eden din temelli muhafazakâr değerlerin de gidiş yolunda olduğu söylenebilir. Bu anlamda, geleceğin düzeni olan Yeni Toplumculuk seküler ve modern değerlerin yükselmesini de tetikleyecektir. Dolayısıyla, yeni bir "Aydınlanma"ya merhaba deyin.
Toplam Kalite Yönetimi
Kuram, İlkeler, Uygulamalar; Eylül 2013 (2. Baskı); 350 Syf.
Gözden geçirilmiş ve genişletilmiş 2. Baskısı yapılan kitap, üniversitelerin çeşitli lisans ve lisansüstü programlarında okutulan toplam kalite ile ilgili derslerde ana ders kitabı olarak kullanılmaktadır. Ders kitabı olarak kullanılmasının yanı sıra kitap, toplam kalite konusunda bilgilenmek isteyen bireyler için de yararlı bir başucu kaynağıdır.
İlk baskısından farklı olarak bu kez kitaptaki konu anlatımları çeşitli görseller ve açıklamalı grafiklerle desteklenmiştir. Bu anlamda, okuyucu açısından kitabın kullanımı daha cazip hale getirilmeye çalışılmıştır. Her bölüm başında, bölümdeki konular hakkında genel bir bakış açısı geliştirilmesini olanaklı kılacak bir tartışma sorusu, her bölümün sonunda bölümdeki konularla ilgili anahtar kelimeler, sorular ve sınıf içinde veya küçük gruplarla yapılabilecek etkinlikler yer almaktadır.
Paradigmalar Savaşı ve Beşinci Dalga: Sosyal Devlet'in ve Yeni Liberalizm'in Öyküsü
İmge Kitabevi; Mart 2014; 254 Syf.
"Paradigmalar Savaşı ve Beşinci Dalga" iki yüz yıldır küresel ölçekte alttan alta süren paradigmalar arası derin bir savaşın öyküsüdür. 1789 Fransız Devrimi ile başlayan ve beşinci evresi 1980'lerde devreye giren bu siyasi ve ekonomik devrimlerin yapısını çözümlemeden geçmişe ve bugüne dair bir yargıya varılamaz ve yakın gelecekte olacaklar kestirilemez. Kitapta şu soruların yanıtını bulacak ve günümüzde tartışmalı olan pek çok konu hakkında farklı düşünmeye başlayacaksınız:
• Kapitalizm nasıl doğdu, nasıl vahşileşti? • Sosyalizm ve sosyal devlet neden ve nasıl doğdu? Bu iki kavram ilişkili mi? • Osmanlı Devleti'nin çöküşü Cumhuriyeti nasıl hazırladı? • Türkiye Cumhuriyeti yanlış temeller üzerine mi kuruldu? Atatürk'ün devrimleri ve siyasi tercihleri yanlış mıydı? • Demokrat Parti, zamanının egemen paradigmalarını ne derece doğru çözümledi? • AKP'nin siyasi ve ekonomik politikaları gerçekte ne anlama geliyor? • CHP ve sosyal demokrasi için yakın gelecek ne vadediyor? • 2008'de başlayan küresel ekonomik bunalım geçici mi, yoksa köklü bir dönüşümün işareti mi? • Ulus devlet öldü mü? ...
Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri; Ekim 2016 (10. Baskı); 430 Syf.
Nitel araştırma konusunda kavramsal bir temel oluşturan ve bu kapsamda çeşitli yöntem ve süreçleri tanıtan bu kitap, üniversitelerin çeşitli lisans ve lisansüstü programların araştırma yöntemleri derslerinde ana veya yardımcı ders kitabı haline gelmiştir. Bunun yanında öğretmenler, insan kaynakları uzmanları, şirket yöneticileri, araştırma şirketi çalışanları gibi farklı uygulayıcı grupları tarafından da araştırma tasarımı ve yürütülmesi süreçlerinde sık başvurulan bir kaynak olmuştur.
On dört yıl önce yapılan ilk baskısından bu güne kitap önemli ölçüde genişletilmiş ve zenginleştirilmiştir. En kapsamlı değişiklikler ve yenilikler kitabın elinizdeki 9. Baskısında yer almaktadır. Dil ve anlatım açısından baştan sona gözden geçirilen kitaba alandaki gelişmeler doğrultusunda iki yeni bölüm eklenmiş, her bölüm sonuna konuların daha iyi anlaşılabilmesi için "bölüm sonu değerlendirme soruları ve etkinlikler" eklenmiştir.
Türkiye'de Devlet Okulu Neden Hedefte? Yeni Liberal ve Muhafazakar Taktikler; Gamze Yayıncılık; 2018;196 syf
Dünyada 2.5 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşan eğitim sektörü özel sektörün iştahını kabartmaktadır. Türkiye'de de artık profesyonel yöneticilerce, verimlilik esasına göre yönetilen çok kampüslü zincir okullar yoluyla kısa sürede ABD orijinli Charter Okullara geçiş hazırlığı yapılmaktadır. Kısa süre önce Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti tarafından çıkarılan bir yasayla devlet okullarının özel vakıflara, kişilere veya şirketlere kiralanması gündeme alınmıştır. Bu tür okullara devam eden öğrenci başına devletin bu kurumlara kaynak aktarması söz konusudur. Bu durum Charter Okula geçişin ilk adımıdır.
Eğitimde kamu kaynaklarının özel sektöre aktarılması temeline dayanan Charter Okul, uygulandığı bütün ülkelerde eğitimde eşitsizliğin artmasına, zengin ve yoksul arasındaki makasın açılmasına ve öğretmenlik mesleğinin büyük zarar görmesine neden olmuştur.
Bu kitap demokrasi, hak, eşitlik arayışında devlet okulunun tekrar ayağa kaldırılmasının ülkemizin geleceği için yaşamsal bir konu olduğunun altını çizmektedir.
Yalnız Eğitilmişler Özgürdür: Türkiye’nin Kölelik ve Özgürlük Yolu; Kırmızı Kedi Yayınevi; 2018; 168 syf.
El Kindi, Farabi ve İbn-i Sina ile Gazali arasındaki çatışma, “akıl, mantık, süzgeç” esaslı Aydınlanmacı İslam hareketi ile Ortodoks İslam hareketi arasındaki temel çatışmaydı. El Kindi, Farabi ve İbn-i Sina geleneği yerine “akıl ve din” arasındaki ilişkiyi reddeden Gazali düşüncesinin galip gelmesi, İslam dünyasının bugün içinde bulunduğu siyasal ve ekonomik krizlerin ana nedenidir.
Bu çatışma coğrafyamızda bin yıldır sürüyor. Dahası özellikle son yıllarda görüldüğü gibi, ülkemize de çok olumsuz bir şekilde yansıyor.
Genel olarak “Türkiye niye bozuldu?” diye sorduğumuzda, karşımıza şu iki yanıt çıkıyor:
Birincisi muhafazakâr-sağ alanı Ortodoks Vahabi İslam yorumu domine etti; ikincisi ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarda liberal kapitalizm değerleri kültürel alanı dönüştürerek toplumsal dokuyu yozlaştırdı.
Önümüzdeki en ciddi sorun ise eğitimin muhafazakârlaştırılmasıdır: Başörtüsüne ortaokul birinci sınıfta izin verilmesi, okullara mescid açılması, okulların imam hatipleştirilmesi, merkezi sınav sistemiyle öğrencilerin imam hatiplere yönlendirilmesi, din dersinin ilkokul birinci sınıftan başlayarak zorla okutulması, Osmanlıca’nın normal liselerde seçmeli ders yapılması, müfredatın bilimsel içeriğinin her yıl tırpanlanması vb.